1 Mayıs 2012 Salı

Bilgilerin İlacı

Selam sana bu satırları okuyan aynştayn adayı güzel insan ,
 ehehehe bu seferde böyle bir giriş yapayım dedim tuhaf tuhaf bakıyosunuz belki ama ne bileyim işte her gün her gün aynı şekilde giriş yapmaktan bıktım. Günün tarihi ise 1 Mayıs 2012 Salı günü. Diğer adıyla işçi bayramı. Ki ne tesadüf Illuminati nin kuruluş yıldönümü bugünde tabi entellerin kaynaklarında öyle. Neyse burayı geçte benim asıl anlatmak istediğim konuya geçiş yapalım. 
 
   Son zamanlarda sosyal ağlarda Hasan Mezarcı , yetişkinlerin diliyle Namı değer İsa - Mesih ( tanınmayla söylüyorum ) ergenlerin diliyle ise fıkrasına gülünmeyen adam. Bu konuyu açmamın nedeni , ortada ters bir şeylerin dönüyor olması. Şimdi de vikipediden kısaca bu adam hakkında yazılanlara bakalım 

Mobil olanları da düşündüm o yüzden bir kısa özet geçeyim.
Bu adam şimdi 1954 yılında nur topu gibi bir bebek olarak dünyaya gelmiş imam hatip falanda derken Ankara üniversitesinden İlahiyat fakültesini kazanmış. vs. vs. vs. buralarını geçiyoruz buradan çıkarılacak anlam yani adam bu alanlarda kendini geliştirmek için var gücüyle çalışmış. Suratına baktığınızda ilk düşüneceğiniz bu adam karıncaya bile zarar veremeyen adam olur. Farklı düşünenlerde vardır ama böyle hani ne bileyim işte İyi kalpli biri. Ki siciline baktığımız zamanda öyle biri gibi gözükmekte. İşte asıl olay bundan sonra başlıyor bu şahıs Türkiye Büyük Millet Meclisine girdikten sonra yakın tarihle ile ilgili bir tartışmalı konuları gündeme getirmesiyle dikkatleri çekip partiden şutlamışlar. Bide bu da yetmediği gibi hapis cezasına çarptırmışlar. 
 Sonradan da bu nur topu gibi adamcağız bunalıma girip içine kapanmış ve yalnızlaşmış. Sonra da Almanya da kendisinin isa-Mesih olduğunu idda etmiş. 

 http://mesih.de/ siteye girmeden önce bir euzü besmele çekin. 

 Asıl soru şu ; bu adamı bu hale getiren neydi ? 

Cevap ; 2 seçenek var. 1. si ya adam çok duygusal hapse girmeyi ve yanlız kalmayı kaldıramayıp kafayı sıyırdı , 2. si ise açtığı konunun gizliliği nedeniyle dikkat çekmesin diye ilaçları dayatıp delirmesini sağladılar. 
 Çünkü mantıklı düşündüğünüzde hiç bir insan kolay kolay deliremez. Mutlaka ortada ters giden bir şeyler vardır ve buda birilerine batıyordur o yüzden yapılması gereken ise onu oradan kaldırmak olur. 

Şimdi birde buna göz atın ; 

NECİP Hablemitoğlu cinayetinde Ergenekon parmağı olup olmadığı araştırılırken, örgütün deşifre olmasını sağlayan Doç. Ümit Sayın’ın bilgisayarından Hablemitoğlu’nu ‘davaya ihanet etmekle suçladığı’ yeni MSN kayıtları çıktı. Sayın ile Açık İstihbarat yazarlarından Cumhur Erdin ve KTB’nin web sitesini yöneten ismi belirsiz bir kişi arasında geçen chat konuşmaları özetle şöyle: 

(Sayın ‘xyz’, Erdin ‘barbaros’ rumuzunu kullanıyor) 

xyz: sonuçta gizli örgütlenip, bizim düşündüğümüz bazı eylemleri yapmadan hiçbir yolu yok 

xyz: yani gerekirse silahlı. 

xyz: Dünyadaki en büyük güç nedir biliyor musunuz? 

xyz: Gizlice ADAM ÖLDÜREBİLMEK. 

xyz: yok erken ölmesi sakıncalıysa, dayarsın ilacı mezarcı (kendisine zihin kontrolü yapıldığını iddia eden eski milletvekili Hasan Mezarcı’yı kastediyor) gibi isa musa yaparsın... 
 
   Adama resmen dayamışlar ilaçları dayamışlar suçlamaları bildiğimiz halk dilinde zihin kontrolünü ,iradesinin içine etmişler e sonradan tabi önceki dediklerinin ne anlamı kaldı ki deli diye gezdirmişler ortalıkta dikkat çekmesin diye. Tekrar söylüyorum banane falan demeyin bunları anlatmamın sebebi nasıl bir dünyada yaşıyoruz diye görün anlayın diye , hani n'oldu lan basında sansür yoktu ? Gökyüzünde havai fişekler yüzlerde v for vendetta maskeleri ellerde klavyeler özgürüm özgürüm diye gezinirsiniz anca siz. Bumu lan sizin özürlük anlayışınız ? Anca bu olur zaten.
     Siz bunları yaparken hükumet neler neler yapıyor bu anlattığım sadece işin görünen kısmıydı ya diğerleri ? Size gerçeği göstermek için , kim olduğunuzu hatırlatmak için çabalayan insanlar hayatlarını heba ederken sizin tek yaptığınız iradenizi elinizden almaya çalışan kişilere prim vermeniz. Nasıl mı ? onların şarkılarını dinleyerek onlar gibi giyinerek onlar gibi davranarak ... daha yetmedi mi ? Toplumda sürü psikolojisi diye bir şey vardır. Bu bir markayı sevilen biri alıyor diye milyonlarca kişinin alması gibi. Nutella da öyle , öncedende vardı bu. Ama nedense şimdi herkesde birer hastalık falan olmuş olum nerden türediniz lan siz ? Hani tamam puta ineğe ota boka tapan varda yemek için tapanıda çıkarttınız ya diyecek bişey bulamıyorum. Ulan tadı güzelse yersin bildiğimiz sürülmelik çikolata hani ölmene yada tapmana ne gerek var oldu olacak bi tarafına sok bari. depresyondaki ergen beyinliler yok efendim sevgilisi terk etmiş yok efendim depresyona girmiş yemesi gerekiyormuş. Sen gel bokumu ye. Onca insan ne onca insanı ya bi avuç insan var şurda bu insanlığı gidişati değiştirmeye uğraşır bunlar marka takıntısı yada boş işler derdinde. Sonrada dersiniz ama bu hükumet çok yanlış yiaa yada bunun gibi  kendini entel göstermeye çalışan sistemde yokmuş gibi davranmaya çalışan ama bi boka yaramayan insan tiplemeleri. Sen ilk önce kendi yaşamını değiştir diyorum. Çevren o zaman değişecektir zaten. 

 Sizce nasıl bir dünyada yaşıyoruz hiç düşündünüz mü ? Hayır düşünmediniz. Eğer yeteri kadar düşünseydiniz şu an işler böyle olmazdı. Bu dünyayı yöneten insanlar sizin bilinçli olmanızı istemiyor , farklı düşünen insanlar istemiyorlar yada farklı projeleri olan insanlar. O senin Fuck The System demenle de sisteme hiç bir şey olmuyor kısacası lafla peynir gemisi yürümez klavye delikanlım. 

  Bak gel şunu önce sakin sakin anlatalım. Prison Break izlemiş miydin ? bu dizide izleyenler bilir 1. sezonda Haywire adlı bir mahkum vardı. Bu adamın uyku problemleri falan çeşitli sebeplerden deli olduğu düşünülürdü bu yüzden de çeşitli ilaçlar verilirdi. Bu ilaçlar sandığınız gibi bir hastayı iyileştirmez. Hasan Mezarcı ya da tahminen bunun gibi bir şey olmuştu konuyu iyi getirdim buraya ehehehe.  Bu ilaçlar insanı sakinleştirirken aynı zamanda beyne de zarar verir çünkü hissettiğimiz gördüğümüz dokunduğumuz her şey beyinde yani zihindedir. Bazı ortalıkta gezinen ameleler var ''ya bu ağrı kesici neremizin ağrıdığını nerden biliyo yeaa '' şeklinde. Senin soluduğun atomu bende soluduğuma utanıyorum lan. Azıcık mantık var. Neyse bu espiriyi yapan şahıs sende gel açıklıyorum burda. Bazı alınan yada çoğu antidepresan ilaçları sakinleştiriciler , yatıştırıcılar bunlar aynı zamanda insanda zamanla beyin hasarı oluşturur. Ki eğer bağımlılık yaparsa kişi o ilaçları almadan duramaz. Çünkü beyin bir kere hasar görmüştür artık fayda etmez bırakamaz. o yüzden mümkün olduğunca ilaç kullanımınızı azaltın. 

 Kötü niyetli insanlarda size böyle ilaç misalinde bilgiler dayatıyor ve sizde o bilgilere alışıyorsunuz. Sonradan birden o ilaçları almayı kesince ne oluyor ? ( yani gerçekleri öğrenmeye başlayınca ) rahatsız olursunuz. kabul edemezsiniz durumu ve derhal ilaç istersiniz onların kontrolüne verirsiniz kendinizi bu acının dinmesi pahasına. çünkü gerçekler acıdır. Ve bu acıyı dindirmek için ilaç verirler size. Bu ilaçları kullanmazsanız onların tabirinde delirirsiniz. Kendi tabirinizde eğer acıya katlanabilirseniz özgür olursunuz. Diğer insanlara baktığınızda onların mutlu olduğunu görünce içiniz acır ,imrenirsiniz. Ama gerçeği bilmekten gurur duyarsınız. Ve bu durumu nasıl hissettiğinizi başkalarıyla da paylaşmaya karar verirsiniz. Onları da sizin gibi olmaya imrendirirseniz eğer , Sizi tehdit olarak görür hükumet. Ve imha etmek için her türlü suçlamayı , dinlenmemek için her türlü iftirayı atar. En sonunda ise sistemin o kadar çok kölesi ve aracılığı (medya ) vardır ki artık bir bakarsınız ki kendinizi olmamanız gereken yerde bulursunuz.
 

 Başkasının sizi uyandırmasını beklemeden , kendiniz uyanın.

 Beklemeyin , Çünkü ne kadar zamanınız var bilmiyorsunuz.

Tek yapmanız gereken onların verdiği ilaçları kullanmamak.

 Ve unutmayın , acınız ne kadar büyük olursa olsun , dışlansanızda , yalnız da hissetseniz , Özgür olmak , bunların hepsine değecektir. 

 Onların yaptıklarını insanlık için kendinizi riske atın demiyorum yazdıklarımda yanlış anlaşılmasın. Sadece iyiyle kötüyü hangisinin doğru veya yanlış olduğunu bilip sizin iyiliğiniz için çalışan insanlara karşı destek çıkıp duyarlı olmanız , İnanın onlar biz olmadan bir hiçtirler. O gözünüzde büyüttüğünüz örgütler şirketler hep sizin yardımınızla gelir oralara. Ve aynı şekilde onların düşüp düşmemesi de size bağlıdır. Size onların iyi yaşaması için ilaç verirler. Onlar 10 kişinin rahatı için milyonları katledecek türde bir insandır. Filistin gibi ülkeler yeterince örnek değilmi ? nerden biliyorsunuz 10-20 yıl sonra aynı şeyi bize de yapmayacaklarını ? 

 Düşünün , aykırı düşünmekten korkmayın. 

 Etrafınızdaki insanların yaptıklarını gözden geçirin ve asla ''Banane'' demeyin. 

 Unutmayın, bunlar sizinde başınıza gelebilirdi. Yada bir sevdiğinizin. 

Yardım etmekten çekinmeyin. Bir mum diğer mumun ışığını yakmakla hiç bir şey kaybetmez. 
 
 Sizin problemleriniz başkalarının da problemleri.  yaşamınızın ne kadar çevreye etkisi olduğunu görünce bunu daha iyi kavrayacaksınız. 
 
Neyse şimdilik diyeceklerim bu kadar bir dahaki yazıda görüşmek üzere vakit ayırdığınız için öncelikle teşekkürlerimi iletip bilgi sizinle olsun kendinize iyi bakın diyerek yazımı burada sonlandırıyorum.

 Dipnot : imzaya gerek varmıydı la O.o 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder