12 Mayıs 2012 Cumartesi

İyiyim yalanının altında yatan gerçekler

Selam. 

Bugün günlerden 13 Mayıs 2012 günün ilk saatlerindeyken yani gece yarısı uyku da tutmayınca buraya gelip bir kaç satır bir şey yazayım dedim. Sonra belki bir çılgınlık yapıp sabaha kadar oturup film izlerim ve bugünde uyumam falan anca bu kadarı gelebiliyor elimden. Günler o kadar alışılmış ve sadece bir şekilde geçiyor ki yaşamaktan soğuyor insan hele de etrafındaki insanlar onu mutlu etmek için yetersiz kalıyorsa.
    
   Artık her sorulduğunda ''iyiyim'' yalanını söylemekten bıksam da ne bileyim işte alışkanlık olmuş ben o anda hani dünyanın en kötü gününü geçiriyorsam bile iyiyim derim başka da bir şey demem o derece bir yalan söyleme noktasına gelmiş durum. Aslında en iyisi de bu sanırım çünkü söyleseniz bile onların da bir şey yapamayacağını bilirsiniz ama hele de ipne bir arkadaşlarınız varsa o ipne arkadaşlar ilk fırsatta onunla ufacık bir tartışma yapsanız sizdeki ne var ne yok her boku bir bir üstelikte araya kendi senaryolarını da iteleyerek başkalarına yayarlar. En önemlisi acınızı hafifletmek yerine daha da hatırlamanızdan başka bir şey olmaz. O yüzden bırakın derdinizi kimse bilmesin. 

Güzel bir günün ardından gece yatmak için kafanı yastığa koyduğun anda o aklına gelen tüm soru işaretleri ve belkiler insanı daha da yıpratmaktan başka bir şeye yarıyorsa bende facebook hesabımı dondurup bir daha da açmayacağıma dair yemin edebilirim. Bak cidden samimi söylüyorum insanın ömrünü kısaltmaktan başka bir halta yaramıyor o sorular. Bunun yüzünden geceler kabusa dönüşmekle kalmayıp her geçen gün iyileşmek yerine daha kötüye giden düşünceler vardır. Sonraları ise sabah kalktığınızda kendinizi yataktan çıkarmak için yeterince iyi bir sebep bulamazsınız. Etrafınıza veya dışarı baktığınız zaman çevreyi incelersiniz ama her şey normaldir ve ilginizi çekecek her hangi bir şey yoktur. Aileniz , arkadaşlarınız ve yakınlarınız size nasıl olduğunuzu sorarlar. Sizde onlara iyiyim dersiniz. Onlarda kendinden emin bir halde kendi işlerine devam ederler. Sana buradaki gerçeği söyliyeyim durum şu onların farkında yada umurunda bile değilsiniz sadece nezaketen  olsun canım cicim hümanist ayağına yatmak için sorarlar bu soruyu. Aslında sizi gerçekten sevenler ve  tanıyanlar iyiyim yalanını söylediğinizi farkeder ve size gerçekten neyiniz olduğunu sorarlar.

 Şunu şöyle de açıklayabiliriz ; Başınıza bir kaza geldiğinde etrafınıza onlarca insan toplanır. Buradaki gerçek ise onların görmek istediği sizin orada can çekişinizdir. Sizin ne hissettiğiniz , onların zerre kadar umurlarında değildir. Nasıl olduğunu merak ederler ama nasıl hissettiğinizi sormazlar. İntihar durumlarındada değişen bir şey yok. Mesela bir yerden atlayıp gebermek isteyen insanın başına bir sürü sığır beyinli boş kafalı insan toplanır. Onların da orada görmek istediği sizin oradan atlayıp bunu da telefon denen zımbırtılarla çekip Face ye koyup ordanda mal mal '' ayyy buradan adam intihar ediyodu ne kadar kötü bişey kim bilir ne derdi vardı '' diye durum güncellemeyi planlayıp +50 beğeni almak istemesidir. 
  Düşündüm de siz başkalarına kızıyorsunuz neden dünya böyle adaletsizlik var diye ama azıcık düşünün bi bu durumu bu hale getiren gene o sizin 5 para etmez bencillik içeren düşünceleriniz değilmi ? Siz artık neyin hümanistliğinden sevgisinden osundan busundan bahsediyorsunuz ki ? Canım benim şunu kafana iyi yerleştir bunlara tanık oluyorsun diye kendini hümanist yada insan hakları koruyucusu geleceğin örnek insanı falan sanıyorsan çok sürrealist hayaller kuruyorsun demektir. 


  İnsan insanın aynasıdır derler ama kendi kusurlarını görmeyip başkalarında kusur arayanlar var. 
Ulan hepimizi Allah yaratmadı mı sen kimsin de onun yarattığını beğenmiyorsun yada ıyy bu ne böyle diyorsun ? Yada her insanda illa ki bir kusur arıyorsun şu lanet olası ön yargıların yüzünden ? 
 Daha iyisini yapabilirimisin _? Hayır yapamazsın o yüzden eleştirmeyi kesip saygı duyacaksın. 
   
  Şu anda bile ne kadar zamanımız var bilmiyoruz her insanın bir üretim tarihi ve bir de son kullanma tarihi vardır. Ama bu ürünlerdeki gibi üstümüzde orda burda yazılı değildir. En azından son kullanma tarihi. 
 Birine iyilik yapmak için size iyilik yapılmasını beklemeyin.
 Sevdiklerinizin değerini anlamak için onları kaybetmeyi beklemeyin.
 Sevmek için sevilmeyi beklemeyin.
 Dostunuzun değerini anlamak için yalnız kalmayı beklemeyin.
 Gençliğin değerini anlamak için yaşlanmayı beklemeyin.
 Gülmek için mutluluğun gelmesini beklemeyin.

Çünkü bu hayat beklemek ve pişmanlık için çok kısa. 

 Her geçen gün sıkıcı gelsede artık katlanacak kadar gücünüz kalmasa bile bırakın tekrar ve tekrar gülümsemeye çalışın. Bırakın insanlar merak etsinler nasıl bu kadar güçlü olduğunuzu. Onlara zayıf noktalarınızı ve zaaflarınızı gösterdiğiniz an özgürlüğünüzü de kaybedersiniz o yüzden sakın böyle bir hata girişiminde bulunmayın. Bunun nedeni ise her zaman hayatınızda sizi düşürmeye çalışan insanlar olacaktır bunun kimler olduğunu önceden sezmekte size bağlıdır.

 Dostları ve bazı insanları biz seçemeyiz. Ne zamanda karşımıza çıkacaklarını bilemeyiz. Bazen öyle insanlar tanırız ki hayatımızı derinlemesine etkilerler geçmişe dönüp baktığımızda aradan zaman bir uçurum gibi gelip geçmiştir. Tabi o uçuruma neden olacak ne tür bi değişiklik yaptıysanız hayatınızda yada siz yapmadan olmuşsa düşündüğünüz zaman iç geçirirsiniz birden bilmiyorum geriye dönüp bakmak ve eskiden dinlenilen müzikleri dinlemek ... Aslında eskiden dinlenilen müzikleri dinlemek daha tuhaf bir his yaratıyor bi bakıyosun tarzı tamamen değiştirmişsin böyle falan ehehehe. 

 Bazı günler insan uyanınca o yatağın içerisinden kalkmasının en az 2 saat falan aldığı zamanlar vardır. heh işte o günler varya o günler ağır depresyon başlangıcıdır sevgili okuyucular buranın altını çizin eğer böyle bir probleminiz falan varsa nasıl olcak bilmiyorum ama ilgilenin bu problemle. Tabi bunun sebebi de gece insanı uyutmayan o belkilerle yada soru işaretleriyle aynı sebeptendir. Şimdi ben size belkilerle uğraşmak yerine gidin normal olaraktan öğrenin desem gene bir fayda etmez biliyorum. Bu tür insanların nasılsın diye soru sorduğunuzda direk vereceği cevap'' iyiyimdir ''ama yalan. Bunun yalan olup olmadığını gece kaçta yattığını sorarak anlayabilirsiniz. 

 İşin acı gerçeğide şudur birisi hakkında gerçeği öğrenmek istiyorsan muhtemelen o kişi gerçeği sorman gereken en son kişi oluyor. 

 Sorunun kaynağını şimdi anladınız mı ? Şimdi siz bu durumu tersine çevirin ve o en son kişiyi ilk kişi yapın ve gerçeği o kişinin kendisinden öğrenin. Sağdan soldan ordan burdan duyumlarla sadece geceleri uyku problemi çekmenize yol açar. He bide iyiyim yalanını söylemenize. Şimdi size diyorumda ben yapamıyorum bari yapabilen yapsın diye söyledim niye başkasına engel olayım ki dimi yani.
  
Aslında konuyu tamamladım ve burada kesmem gerekirdi ama hala içimde yazıya devam etme isteği var sanki bir kaç bir şey daha söylemek zorundaymışım gibi hissediyorum biliyorum bu dediklerimi yazması kolay uygulaması zor ama şu ihtimal de var bunları yapmaktan kaybedeceğiniz bir şey varsa oda ''Belki '' diye kendinize sürekli sorduğunuz , gece uyumadan önce o kafanızın içindeki koyunları yiyen tilkileri kaybedeceksiniz.

 Şimdi final sorusunu soruyorum. 

senin önüne problemlerini ve çözümünü sundum. Hayatına uygulayıp uygulamamak sana kalmış eğer 
gerçekten iyiyim demek istiyorsan git sorunun falan ne varsa yüzleş , kurtul. Eğer iyiyimi yalan olarak söylemeye devam etmek istersen de bu teklifimi bi düşün derim ve hayatına devam edersin.
Öyleyse ;
Yalandan iyiyim demeyi mi tercih edersin kederinle yoksa gerçekten iyiyim demeyi mi tercih edersin ? 
Seçim senin. 
Dipnot : Sen başla sonuç alırsan gelicem ehehehe. 
Neyse benden bu kadar kendinize iyi bakın diyoruuum ve yazıyı burada sonlandırıyorum. Cesaret sizinle olsun :) 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder